BAĞIŞ

Hakkımızda

Fetih 1453

İlim Eğitim Araştırma & Yardımlaşma

Bizler; Efendimiz (s.a.v) tarafından 1400 yıl önce gelecek nesiller adına kodlanan ve Hoca Ahmet Yesevi’nin 1000 yıl önce ruh üflediği gazi dervişler ocağıyız. Bu ülkede inanan ve inandığı gibi yaşamak isteyen herkesin şartsız, ön yargısız, amasız ve fakatsız bir ayrım gözetmeden kucaklaşması gerektiğine inanan ve bu uğurda fedakarlık gösteren insanların bir araya geldiği bir sivil toplum kuruluşuyuz.

Fudding

83%

Ehli sünnet çizgisindeki bütün cemaat ve cemiyetleri kendi cemiyetindenmiş gibi seven, sevmeme ölçüsü olarak da hizmet metotları ya da fikri ayrılığı değil sadece Yüce Yaradan’ın rızasına ters düşen davranışları gören bir derneğiz. “İnanlar kardeştir” ilahi fermanını kendine ilke edinen, Anadolu coğrafyasında yeşeren ve bu coğrafyayı şekillendiren değerlerimizi İslâm’ın emir ve yasakları çerçevesinde savunan ve ecdat emanetini ötelerin ötesine taşımaya and içmiş; milletimizle ırkı ile değil; İslamiyet’in şerefiyle şereflendiği, İslam sancağını zirvelere diktiği için iftihar eden, bu tarih ve kader birliğinin Anadolu topraklarından yükselecek yeni bir hamleye sağlam bir başlangıç teşkil edeceğine inanan, yeni bir medeniyetin dip dalgasıyız.

Fatih’ten Selahaddin-i Eyyubi’ye, Osman Gazi’den Abdülhamit Han’a bu coğrafyaya Alp’liği nakşeden, Süleyman Hilmi Tunahan’dan Üstad Bedüzzaman’a, Muhammed Raşit Hazretlerinden, Mahmut Efendi Üstada oradan Esad Çoşan Efendiye her ne kadar ilim önderi var ise bunları da bu millete erenliği nakşetmiş değerlerimiz olarak kabul edeni ihvanlar, sofiler, dervişlerin buluştuğu bir dergahız.

İçimizdeki tüm etnik ve köken farklılıklarını, grup ve meşrep ayrımlarını, parti, dernek ve vakıf gibi bağlı bulunduğunuz kurumları aynı kilimin bir desenleri gibi gören, birbirimizdeki farklılıkları kabullenip önyargısız, hiçbir etiket ve menşei kullanmadan, pergelin bir ucunu merkeze koyarak diğer ucuyla mümkün olan en büyük İSLAM dairesini çizmek zorunda olduğumuza inanan idealist bir yapıyız. İnsanın tabiatında var olan, güçlünün yanında olma içgüdüsünü bir kenara bırakarak, kimden gelirse gelsin yanlışın karşısında; kim tarafından yapılırsa yapılsın doğrunun yanında olmak gibi bir mecburiyetimiz olduğuna inanan; zalime korku, mazluma umut için yola çıkan gönüllüler ordusuyuz.

Kısacası bizler korkularımızla koyun koyuna yatıp hiçbir şey üretmeden, ümmetin içine nifak tohumları eken, işi gücü sadece eleştirmek olanlardan olmayacağız. Bizler bu milletin ayağındaki prangaları sökerek geleceğe doğru hep birlikte dev bir adım atması için mücadele eden İMAN erleriyiz…